Akdeniz adası Malta, AB ülkeleri içinde şirketlerin kazancı üzerinden en az vergi isteyen ülke – vergi oranı sadece yüzde beş.
Geçtiğimiz üç ay boyunca, European Investigative Collaborations (EIC) sayısı 150 bini geçen belgeyi inceledi ve uluslararası şirketlerin bu sistemden nasıl faydalandıklarını ve Malta’yı vergi kaçırmak için nasıl kullandıklarını ortaya çıkardı.
AB üyesi olmanın avantajlarını da kullanan Malta, aynı zamanda kendi ülkelerinde vergi ödemek istemeyen büyük şirketleri ve varlıklı yabancıları da kendine çekmeye çalışıyor.
Bu durum Malta’yı İtalyan mafyası, karanlık Rus işadamları ve tanınmış Türkler’in de favori iş merkezlerinden biri haline getirdi.
Malta üzerinden vergi kaçırılması AB’nin bütçesini etkilerken aynı zamanda Avrupa’nın vergilendirme sistemindeki zayıflığı da ortaya çıkarmış oluyor.
Bu araştırma, EIC gazetecilik ağı içinde bulunan 16 ülkeden 12 medya kuruluşunu ve 38 gazetecinin bir araya gelmesiyle hayata geçti.
Düzen şöyle işliyor:
İstanbul, Londra ya da Paris’teki bir şirket, kurumlar vergisinin yüzde 35 olduğu Malta’da yan bir şirket açıyor. Aslında yüzde 35, AB’deki en yüksek vergi oranlarından.
Ancak, eğer şirket sahipleri Malta’da yaşamıyorsa ve şirketin işlerinin büyük bir kısmı Malta üzerinden yürümüyorsa, o zaman Malta Gelir İdaresi bu kesilen verginin 6/7’sini şirkete geri iade ediyor.
Böylece, pratikte Malta’daki vergi oranı sadece yüzde 5’e inmiş oluyor.
Malta Today gazetesine göre, 2015 yılında bu vergi düzeni Malta’ya dört milyar avro kaybettirdi. Her geçtiğimiz gün de bu rakam artıyor.
Bu “kayıp” para hem Malta’yı hem de şirketlerin asıl kurulu oldukları ve iş yaptıkları ülkeleri zarara sokmuş oluyor.
Durum kanuna aykırı değil ancak Malta vergi cenneti olmanın getirdiği kara para ve yolsuzluk gibi sorunları araştırma konusunda sınıfta kalıyor.
Malta 2014 yılında AB’ye katıldı ve şu anda AB dönem başkanlığını yürütüyor. Tam da AB gündeminde vergi kaçırma ve kara parayla mücadelenin başı çektiği zamanda.
Malta Ekonomi Bakanı Edward Scicluna’ya göre, konumundan ve doğal kaynaklarının azlığından dolayı ülkenin uluslararası şirketler için cazibe merkezi haline gelmesi şart.
Malta, 450 bin nüfusuyla AB’nin en küçük ülkesi. Ülkenin politikacıları bu küçük adanın diğer Avrupa ülkeleriyle rekabet edebilmesi için uygun vergi koşulları olması gerektiğini savunuyorlar.
The Black Sea, sızdırılan belgeleri ve Malta ticaret sicil kayıtlarını inceleyerek şirketlerin bu finansal düzeni vergi kaçırmak için nasıl kullandığına ışık tutuyor.
Twitter: #MaltaFiles and @EICNetwork