Football Leaks haber kaynağının avukatı: “Bu hikâyenin temelinde futbol sevgisi yatıyor”

16 Ocak Çarşamba gecesi 30 yaşındaki Portekiz vatandaşı Rui Pinto Budapeşte’de gözaltına alınmış, sonrasında kefaletle serbest bırakmıştı. Şantaja teşebbüs ve gizliliğin ihlali ile suçlanan Pinto’nun önünde uzun ve zorlu bir dava süreci var.

Avukatı William Bourdon, European Investigative Collaborations (EIC) gazetecilik konsorsiyumuna verdiği röportajda müvekkilinin Football Leaks projesini başlatan belgeleri sızdıran ‘John’ olduğunu söyledi ve Pinto’nun “önemli bir whistleblower” olduğunu, dolayısıyla buna göre bir kanuni muamele görmesi gerektiğini vurguladı.

‘Whistleblower’ kavramı kanuna aykırı, etik dışı, usulsüz ya da haksız uygulamaları ifşa edenleri tanımlamak için kullanılıyor. Bu kişiler genelde bağlantılı oldukları ya da yasadışı iş yaptığından şüphelendikleri kurumlardan kamu yararını gözeterek bilgi sızdırıyorlar.


Polis geçen hafta, Rui Pinto’yu Budapeşte’de tutukladı. Pinto ile Football Leaks whistleblower’ı John arasında bir fark olup olmadığını bize söyleyebilir misiniz?

Rui Pinto ve John aynı kişi. Ama Pinto’nun tek Football Leaks whistleblower’ı olduğunu da söylüyor değilim. Football Leaks’in bir parçası ama tabii ki başka haber kaynakları da var.

Neden kimliğini şimdi açıklamayı tercih ettiniz?

Tutuklanması Pinto üzerinde çok büyük bir baskı yarattı. Kendine geldikten sonra ise John olduğunu doğrulaması gerektiğine karar verdi. Biraz zamana ihtiyacı vardı ki bu anlaşılabilir bir şey. Tutuklanmak ve Portekiz’e iade edilmenin kıyısından dönmek, kendisinin ve ailesinin dünyalarını alt üst etti. Ayrıca tutuklanır tutuklanmaz Portekiz medyası tarafından basitçe bir hacker/bilgisayar korsanı olarak lanse edildi, halbuki müvekkilim önemli bir whistleblower’dır.

Müvekkilinizin durumu nasıl? Geçtiğimiz birkaç gün içinde yaşanan olaylarla nasıl başa çıkıyor?

Annesi ve babasını görme fırsatım oldu, oğullarını son derece destekliyorlar. Tabii bütün bu medya ilgisinden ürkmüş vaziyetteler. Savunmasını hazırlamak üzere bir araya geldik, oldukça yoğun bir görüşme oldu. Çok güçlü ve işinin ehli hukukçulardan oluşan uluslararası bir ekibin savunmayı üstlenmiş olduğundan hiç şüphem yok. Sağlam ve ikna edici argümanlar ortaya koyacağımızı düşünüyoruz. Tabii saf da değiliz. Ben bunun Avrupa’da daha önce benzeri görülmemiş tarihi bir dava olacağı düşüncesindeyim. Dava, bir yandan Portekizli yetkililerin saldırgan tutumları, diğer yandan ise bir takım yetkililerin soruşturmalarında kullanmak üzere Pinto’nun ifadesine ve tüm verilerle birlikte sabit disk sürücülerine ulaşma isteği arasında şekilleniyor.

Rui Pinto ne zamandır müvekkiliniz?

Geçen yazdan beri.

Bu işi neden kabul ettiniz?

30 yıldan uzun zamandır, olağanüstü bir cesaret gösterdikleri için zor durumda kalmış, özellikle de bütün iyi niyetleriyle kamu yararı için riske girmeyi göze almış insanlara yardım etmeye çalışıyorum. Ve tabii ki whistleblowerlar adına yapmış olduğum işleri de göz önüne alınca, Rui Pinto’nun avukatlığını üstlenmem son derece doğaldı.

Size kim ödeme yapıyor?

Pinto’yu savunmam karşılığında şu anda bir ücret almıyorum. Macar ve Portekizli avukatların ücreti ödeniyor ve ben durumdan memnunum. Signals Network Foundation (whistleblower’lara destek sağlayan bir organizasyon) danışma kurulu üyesiyim, bu davadan ücret almam etik olmazdı.

Rui Pinto sizde nasıl bir izlenim bıraktı?

Sağlam karakter, cesaret ve zekânın bir karışımı gibi ve bir yandan da çok genç, 30 yaşında. Yaptıkları ile hem gurur duyuyor, hem de çok mütevazı. Ama danışacak birilerine ihtiyacı var çünkü ne kadar karmaşık bir şey yaptığının ve yarattığı sonuçların bütünüyle farkında değil. Fakat tetiklediği depremin tamamen farkında.

Pinto, Der Spiegel’in ve European Investigative Collaborations araştırmacı gazetecilik konsorsiyumunun 70 milyondan fazla belgeye ulaşmasını sağladı. Kendisine sorduğumuz her defasında bir hacker olduğunu ya da hackerlar ile işbirliği yaptığını reddetti. Pinto bu belgeleri nasıl ele geçirdi?

Belgelere ne şekilde sahip olduğunu açıklayamam. Sadece şunu söyleyebilirim, bu hikâyenin temelinde futbol sevgisi yatıyor. Bulduğu şeyler, futbola zarar veren şeyler ve bu bir domino etkisi yaratmış. Ulaştığı her yeni belge, haksızlıklar karşısında daha çok öfkelenmesine yol açmış. Tutkuyla sevdiği futbolun suç, açgözlülük, para aklama ve vergi kaçırma yollarıyla nasıl zarar gördüğünü dünyaya göstermenin kendi üzerine düşen bir görev olduğuna karar vermiş.

Pinto’nun bir hacker olup olmadığını biliyor musunuz, bilmiyor musunuz?

Açıkçası bunu doğrulamak ya da yalanlamak bana düşmez. Ben sadece çok sayıda ve birbirinden farklı türde veriye ulaşımı olduğunu söyleyebilirim. Ve müvekkilim, bulduğu verilerin niteliğinin bu bilgileri ifşa etmeyi bir görev hâline getirdiğini düşünüyor.

Hackerlar ile işbirliği yapıyor mu ya da hiç yapmış mı, bunu söyleyebilir misiniz?

Hayır, buna cevap veremem. Bilmiyorum.

Portekizli yetkililer Pinto’yu şantaja teşebbüs ile suçluyorlar. Artem Lobuzov ismini kullanarak Doyen Sports şirketinden tehditle para sızdırmaya çalıştığı söyleniyor. Müvekkilinizin para talep ettiği, aksi takdirde Doyen’i suçlayıcı belgeleri yayınlayacağını söylediği belirtiliyor. Bu çok ciddi bir suçlama. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doyen’in nerelere kadar gidebileceğini sınamak istediği tamamen doğru. Daha ziyade çocukça bir eşek şakası gibi. Nihayetinde para talebinden kendi arzusuyla vazgeçmiş. Hiçbir şey olmamış, kimse kimseye para ödememiş. Bu şekilde Pinto’nun üzerine şişirilmiş suçlar yıkmaya çalışıyorlar. Rui’nin Portekizli avukatı Francisco Teixeira da Mota’nın bize açıkladığı üzere, Portekiz ceza kanununa göre hüküm giymesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Karşı taraf, önemli bir whistleblower olduğu gerçeğinin üzerini örtmeye çalışıyor. Onu bir eşkıya gibi gösterip yaptığı işleri itibarsızlaştırmaya uğraşıyorlar.

Şantaj teşebbüsü, cezayı gerektiren ciddi bir suç.

Ancak bir suça teşebbüs edip, sonrasında gönüllü olarak ve daha fazla ileriye gitmeden geri adım attıysan, hüküm giymezsin. Bu, temel bir hukuk prensibidir.

Şantaj teşebbüsünden hüküm giymeyecek olsa bile, Rui Pinto’nun sadece futbol sevgisiyle hareket ettiği ve hiçbir kişisel amacı olmaması hâlâ inandırıcı geliyor mu?

Ben tavır ve tutumunda herhangi bir kötü niyet görmüyorum. Birçok whistleblower ile tanıştım ve bazılarının, Pinto’nunki gibi açık ve art niyet barındırmayan gayeleri yoktu. Birçoğu bu şantaj teşebbüsünü sonuna kadar sürdürürdü diye düşünüyorum. Açgözlülük son derece evrensel bir şey. Ama Pinto’nun tavırlarında açgözlülük görmüyorum.

Rui Pinto’yu bilgi çalan ve şantaj yapan biri olarak gören insanlara -ki bu insanların içinde birçok futbolsever de var- ne söylemek isterdiniz?

Pinto bütün bunların uzun vadede futbol dünyası için iyi neticeler doğuracağına inanıyor, çünkü şu anda spor dünyasında geçerli akçe açgözlü olmak. Kanunların daha sık gözetileceği ve vergi ödeyen halkın çıkarlarının daha çok korunacağı günleri umut ediyor. Bu bilgi sızıntıları, birçok Avrupa ülkesinin milyonlarca avroyu kasalarına geri koyabilmesini sağladı. Portekiz ve diğer ülkelerde Pinto lehine güçlü bir halk desteği oluşmaya başladığını görüyoruz, bu desteğin daha da yoğunlaşması gerekiyor.

Portekiz medyasında Rui Pinto’nun Cayman Adaları’ndaki bir bankadan 300,000 Amerikan doları çaldığına dair haberler çıktı. Pinto, banka ile mahkeme dışında anlaştıklarını ve herhangi bir şey ile suçlanmadığını iddia ediyor. Bu konu hakkında bir yorumunuz var mı?

Müvekkilim bu olaya ilişkin aklandı. Eğer ortada bir suç varsa, banka neden Pinto hakkında şikayetçi olmakta ısrar etmesin, bunu anlamıyorum. Banka bir suç işlendiğini düşünüyor olsaydı, suçlamaları geri çekmezdi. Bu konu çok açık, tartışılacak bir şey yok.

Portekizli yetkililer, Rui Pinto’nun Portekiz’e iadesi konusunda çok baskı yapıyorlar. Neden iadesini engellemeye çalışıyorsunuz?

Şu an, bütün savunma stratejimi olduğu gibi açıklamak için doğru bir zaman değil. Macar mahkemesi alışılmışın dışında bir durumla karşı karşıya -hukukta orantılılık prensibinin uygulanması. Bir tarafta daha önemsiz suçlamalar var -hacklemek ve şantaj gibi, ki müvekkilim bu suçlamaları tamamen reddetti. Diğer tarafta ise Portekiz’e iadesi durumunda, birçok Avrupalı savcının ve vergi yetkilisinin bütün belgeleri değerlendirme ve baş tanıktan ifade alma olanaklarının ortadan kalkması riski var.

Portekiz’e iade edilmesi durumunda endişeleriniz neler?

Portekiz bir Avrupa Birliği ülkesi fakat gene de yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına gölge düşmesi ihtimali var. Tedbirli olmak istiyorum. Portekiz’e son derece saygı duyuyorum ve Pinto’nun yaptıklarından memnuniyet duyan Portekizli savcılar ve kamu görevlileri olduğunu da biliyorum. Ama bir yandan da bu insanlara karşı çalışmakta olan bir mafya var. Belki de olumlu yönde sürprizler yaşarız. Şu an için Portekiz’in verileri gerçekten değerlendirmek istediğine ve bir hayli güç sahibi olduğu aşikâr olan bu paralel dünyaya karşı önlemler almak istiyor olduğuna inanıp hiç şüphelenmemek saflık olur.

Müvekkilinizi neden bir whistleblower olarak tanımlıyorsunuz?

Pinto, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin whistleblowerlar için ortaya koymuş olduğu tüm koşullara uyuyor. Adli kovuşturmalara karşı belli bir yere kadar korunması lazım zira kamu yararına olağanüstü bir katkı sağladı. Yaptığının bu olduğu tamamen ortada. Burada alışılmadık olan durum şu, HSBC’deki Hervé Falciani ya da PwC’nin Antoine Deltour’u gibi çalıştığı şirkette görevi suistimal vakası ortaya çıkarmış değil. Pinto futbol dünyasında çalışmıyordu, sadece bir futbolsever. Bu da davayı evrensel bir boyuta taşıyor. Her vatandaşın, tespit ettiği kanunsuz işler karşısında nasıl davranması gerektiğine karar verme hakkı vardır.

Rui Pinto’nun daha önceden herhangi bir mahkumiyeti bulunuyor mu?

Bildiğim kadarıyla hayır.

Eğer sızdırdığı belgeleri kanunsuz bir şekilde ele geçirmiş olduğu ortaya çıkarsa Pinto’ya gene de whistleblower demek mümkün olur mu?

Suç dünyası, faaliyetlerini gittikçe daha da acımasızca ve daha da gizlilik içinde sürdürdüğü için bu kirli anlaşmalara dair gerçekleri ifşa etmek isteyen birinin oturup kanunları tekrar değerlendirme yükümlülüğü de artıyor. Whistleblower Antoine Deltour belge hırsızlığı ve bilgisayar sistemlerine kanunsuz şekilde girmek ile suçlanmıştı ancak beraat etti, çünkü büyük şirketlerin Lüksemburg yetkililerinin yardımıyla çıkarlarına uygun vergi anlaşmaları yaptıklarını ortaya çıkarmıştı.

Football Leaks belgelerinin Der Spiegel ve EIC gazetecilik konsorsiyumu tarafından yayınlanması sonrasında futbol endüstrisine yönelik çok sayıda soruşturma açıldı ve çoğunlukla vergi kaçakçılığı suçlamaları yöneltildi. Bu haftanın başlarında Pinto’nun Fransız mali suçları araştırma kurulu Parquet National Financier ile işbirliği yaptığını açıkladınız. Müvekkiliniz ayrıca İsviçreli savcı ile işbirliği yapmayı da teklif etti. Bu çalışmalardan daha detaylıca bahsedebilir misiniz?

Bahsedemem çünkü bu işbirliği doğası gereği gizlilik taşıyor. Ancak iki şey söyleyebilirim. İlki: Fransa ile aktif şekilde birlikte çalışılmakta. İkincisi: FIFA vakasından sorumlu İsviçreli özel yetkili savcı Damian Graf ile görüştüm, şu anda bu işbirliğini hızlandırmanın yollarını arıyoruz. İsviçreli savcı, işbirliğini sürdürme konusundaki isteğini açıkça ifade etti. Ayrıca Brüksel’deki federal savcıyla da irtibat kurduk, o da Pinto ile birlikte çalışmayı ve eğer mümkün olursa en kısa sürede verilere erişmeyi istediğini belirtti.

İşbirliği talebiyle Pinto’ya ulaşan başka yetkililer var mı?

Birkaç sene önce bazı savcıların Pinto ile bağlantı kurmuş olduğunu biliyoruz. Fakat o dönemde Pinto tamamen anonim şekilde hareket ediyordu. Danışabileceği kimse yoktu ve bu tür talepler karşısında ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden, o dönemde kendisine sorulan soruların her birine uygun bir cevap verdiğini söylemek mümkün değil. Benim şu anda, Almanya ile İspanya ve Portekiz gibi diğer ülkelerdeki vergi yetkilileri de dâhil olmak üzere yetkililerle bağlantıya geçmek gibi bir görevim var. Müvekkilimle işbirliği yapmak isteyen çok sayıda yetkilinin varlığı ile müvekkilime yönelik açılan cezai kovuşturmalar tam bir tezat oluşturuyor.

Football Leaks içindeki bir kısım belge Cristiano Ronaldo’ya yönelik tecavüz suçlamalarını ortaya çıkardı. Geçen sonbahar yaşanan gelişmeleri takiben Las Vegas polisi dosyayı yeniden açtı. Amerikalı soruşturma yetkilileri müvekkilinize bu konuyla ilgili ulaştı mı?

Verilerin ne kadar önemli olduğunu göz önüne aldığımızda, pek çok yetkilinin konuya ilgi göstermesini çok doğal. Savcılarla yapılan çeşitli temasların içeriği hakkında daha detaylı bilgi vermeyeceğim.

Macar yetkililerin tutuklanması sırasında Pinto’nun bilgisayarlarına ve sabit disk sürücülerine el koyduğu bilgisi doğru mu?

Evet.

İçlerinde ne tür veriler bulunuyordu?

Buna cevap vermeyeceğim.

Macar yetkililerin bunlarla ne yapmayı planladığını söyleyebilir misiniz?

Ne yapmaya çalıştıklarını bilmiyoruz. Uluslararası iade kanununun esasları, Portekizli savcılara tutuklama emri ile ilişkili olmayan herhangi bir veriye erişmeleri olanağının sağlanmasını tamamen yasaklıyor. Müvekkilim hakkındaki tutuklama emri sadece şantaj teşebbüsü iddiasını ve Sporting Lisbon verilerine erişimi kapsıyor.

Yani tutuklama emrine sadece 2015’teki olaylar dâhil?

Evet, başka bir şey dâhil değil. Bu sebeple, Portekiz’e herhangi bir sabit disk sürücü üzerindeki tüm veriye erişim izni vermek tamamen yasa dışıdır.

Portekiz medyası Rui Pinto’yu futbol kulübü Benfica’dan belge çalmakla suçladı. Bu belgeler yayınlandı ve kPortekiz’de birçok soruşturmanın başlamasına sebep oldu. Bu davada Pinto’nun rolü nedir?

Bir takım Portekiz medyası Rui Pinto hakkında bir kampanya başlatmış durumda ve birçok dedikodu yayılıyor. Benfica’dan belge çalmak da bu dedikoduların arasında. Bir hukukçu olarak kaynağı ne olursa olsun hiçbir dedikoduya itibar etmem. Ben Rui Pinto’yu ve onun bünyesinde somutlaşan fikri savunmaya odaklanıyorum.

Rui Pinto ve siz, eğer tarafınıza talep gelirse UEFA ve FIFA gibi organizasyonlarla işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz?

Pinto’nun isteği, kamu yararına olan bilgilerin açığa çıkması. Bunu sağlayabilmek için çeşitli çarelere başvuracağız.


The Black Sea'nin yayınladığı Football Leaks'in Türkiye ile ilgili haberlerine ulaşmak için tıklayın.

Başlık fotoğrafı: soldan sağa William Bourdon, Rui Pinto, David Deak and Vincent Brengarth (Kaynak: Twitter @v_brengarth)

Return to stories


Follow us