Offshore hesaplar, gizli anlaşmalar: Ahmet Bulut’un dünyası

by Zeynep Şentek, Craig Shaw

10 December 2016

Atletico Madrid’le Arda Turan’ın menajeri Ahmet Bulut arasında yapılan anlaşmaya göre İspanyol kulüp, Bulut’un vergiden muaf offshore hesabına Arda’nın transfer sözleşmesini yenilemeye yardımcı olması için 1.5 milyon avro göndermeyi kabul etmiş. Araştırma Bulut’un dahil olduğu ve menfaat çatışması barındıran daha bir çok anlaşmayı ve offshore şirketine aktardığı en az iki milyon avroyu gün yüzüne çıkarıyor.

#FootballLeaks #EICFootball


47 yaşındaki Ahmet Bulut, Türkiye’nin en tanınan futbolcu menajeri. Galatasaray’ın eski kalecisi Bulut geçen sene Dubai’de düzenlenen Global Soccer Awards’da En İyi Menajer dalında aday olmuştu. Medyada görünmeyi pek sevmese de, portföyündeki Emre Belözoğlu, Demba Ba ve Türkiye’nin futbol süperstarı Arda Turan gibi isimleri temsil etmesiyle camiada iyi biliniyor.

Geçen sene Arda Turan’ı Türkiye’nin en pahalı futbolcusu yapan 34 milyon avroluk Barcelona transferine aracılık etmişti.

Bulut, dünyanın en isim yapmış menajerleri Pini Zahavi, Fali Ramadani ve Jorge Mendes’le olan yakın ilişkileriyle övünüyor. Bulut’un menajerlik markası Foot & Ball’un internet sitesinde ise menajerin, Mendes’in Türkiye’deki temsilcisi olduğu belirtiliyor.

Ancak görünen o ki, Bulut’un dahil olduğu anlaşmalar da iş ortağı Mendes’inkiler kadar bulanık.

Football Leaks belgelerine göre Bulut, en az iki kere transfer ve sözleşme yenileme sırasında hem kulüplerden hem de oyunculardan komisyon almış. Bu tür anlaşmalar, FIFA’nın menfaat çatışması kurallarına aykırı bir durum oluşturabiliyor. Kapalı kapılar ardında yapılan bu anlaşmalardan kazandığı toplam iki milyon avro ise Bulut’un Dubai’de kurduğu ve vergiden muaf bir offshore şirkete aktarılmış.

Sızdırılan ve yedi ay boyunca 60 gazeteci tarafından incelenen 1.9 terabaytlık veri, futbolun kirli yüzüne ayna tutuyor ve Bulut gibi menajerlerin oyuncularının kariyerleri üzerindeki etkisini ortaya çıkarıyor.

Bayrampaşa’dan Camp Nou’ya

29 yaşındaki Arda’nın Bayrampaşa’dan Camp Nou’ya uzanan hikayesi, 2000 yılında Galatasaray altyapısına girmesiyle başladı. Söylenenlere göre seçmelerde yalnızca 15 dakika boyunca oynadıktan sonra izleyenleri etkileyerek Galatasaray altyapısına girmeyi başardı.

Arda, resmi olarak sarı-kırmızılı formayı ilk kez 18’ine girmesine bir hafta kala 2005 yılında giydi. 22 yaşına geldiğinde ise futbol dünyasında bilinen bir yetenekti ve takım kaptanı olarak seçildi.

Bayrampaşalı Arda’nın parlak bir geleceği olduğu en başından belliydi. Ahmet Bulut ise ilk günden beri Arda’nın uluslararası üne ulaşması için yanındaydı. Tabii belli bir ücret karşılığında.

Türk-Alman menajer Bulut, Arda’nın hem Atletico Madrid’de hem de Barcelona’da tüm transfer görüşmelerinde yanındaydı. Arda’nın 2011 yılındaki 13 milyon avroluk Atletico Madrid transferi futbolcuyu o zamanın en pahalı Türk futbolcusu yapmıştı.

Sızdırılan 4 yıllık futbol sözleşmesine göre, Arda’nın Atletico’dan alacağı ücret yıllık 2.5 milyon avro olarak görülüyor.

Üstüne eklenen bonusların yanı sıra sözleşmeye göre Atletico ayrıca, Arda’nın ücretinin yüzde 15’ini vergiden muaf olarak, adı verilmeyen bir imaj hakları şirketine ödemeyi kabul ediyor.

İmaj hakları şirketlerine giden paralar İspanyol vergi kurumları tarafından çok üstünde durulan bir konu. Ahmet Bulut, Arda’nın imaj hakları şirketinin hangi ülkede kurulu olduğuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi. Ancak şirket vergi cenneti bir ülkede kuruluysa, futbolcunun vergi kaçırmasına zemin hazırlayabiliyor.

Uzmanlara göre, imaj hakları şirketleri futbolcular ve menajerler tarafından İspanya dışına para çıkarmak için kullanılıyor. Bu sebeple Messi, Neymar, Mascherano gibi oyuncular yargılanmıştı. Messi ve babası İspanyol mahkemelerince 21 ay hapse mahkum edilmiş ancak 3.5 milyon avro ceza ödeyerek hapse girmekten kurtulmuştu. Neymar ise Brezilya devletine 45 milyon avro ödemek zorunda kalmıştı. Football Leaks belgeleri geçtiğimiz hafta, Ronaldo’nun da imaj hakları şirketleri üzerinden 150 milyon avroyu offshore hesaplara kaçırdığını ortaya çıkardı. Manchester United teknik direktörü Mourinho’nun da bu sistemi kullanarak en az 10 milyon avro gelirini vergi cenneti Virjin Adaları’nda sakladığı sızdırılan belgelerden çıkmıştı.

ARDA's 15 percent to image rights

Arda'nın futbolcu sözleşmesi

‘Hiçbir zaman kulübün tarafını tutmuyorum’

Arda, Atletico’ya katıldıktan sonra iki sezon boyunca performansıyla göz doldurdu. Bu iki yılın sonunda, 2013 yazında Bulut en kıymetli oyuncusu -ve kendisi- için yeni bir takım aramaya başlamıştı bile.

Atletico ise Arda’yı takımda tutmakta kararlıydı ve 17 Eylül 2013’te futbolcuyla sözleşme yeniledi. Basında yer alan bilgilere göre oyuncunun ücreti yılda bir milyon avro artmıştı. Menajer, görevini layığıyla yerine getirmişti.

Bulut başarısının sırrını “futbolcuya en iyi kontratı yapmak” olarak açıklıyor ve ekliyor, “Bu yüzden beni seçiyorlar çünkü hiçbir zaman kulübün tarafını tutmuyorum.”

Ancak sızdırılan belgelerde yer alan bir sözleşme, Bulut ve Atletico arasında bir anlaşma imzalandığını ve buna göre Arda’nın sözleşme yenileme görüşmeleri sırasında ciddi bir menfaat çatışması durumu olduğunu gösteriyor. Komisyon Anlaşması adı altında imzalanan sözleşmenin tarihi, Arda’nın sözleşme yenileme tarihinden bir gün sonrası. Anlaşmaya göre, Atletico Madrid “Futbolcu Arda Turan’ın iş sözleşmesi yenilemesi için yapılan müzakereleri yönetme ve destekleme” adı altında Bulut’un offshore hesabına 1.5 milyon avro ödemeyi kabul ediyor.

Bu kârlı anlaşma, FIFA’nın o zamanki kurallarına aykırıydı. FIFA kurallarına göre: “Menajerler bir işlem sırasında sadece bir tarafı temsil edebilir”di. Yine o tarihin kurallarına göre, “iş sözleşmesi yenileme ya da transfer sırasında menajerlerin [kulüplerle] temsil sözleşmesi, işbirliği anlaşması ya da ortak çıkarı” olmaması gerekiyordu.

FIFA bu kuralları 2015 yılında değiştirdi ve bir anlaşma sırasında tüm tarafların yapılan görüşmelerden haberi varsa ve bu görüşmelere tüm taraflar izin verdiklerini yazılı olarak beyan ederse bu tür işlemlere izin verdi.

Ahmet Bulut, Atletico’yla yaptığı anlaşmayla ilgili sorulara cevap vermedi. İspanyol kulüp ise Bulut’a kulübün lehine olacak şekilde ‘müzakereleri yönetme ve destekleme’ amaçlı ödeme yapıp yapmadığı sorusuna cevap vermedi ancak kulübün tüm anlaşmalarının “sıkı gizlilik kurallarına” bağlı olduğunu söyledi.

Atletico Madrid’in sözcüsü Rafael Alique, “Kulübün tüm anlaşmalarda o zamanın kanunlarına, vergi kurallarına ve spor yönetmeliklerine tamamen uyduğunu,” beyan etti.

Arda's contract_1

Bulut'un menajer sözleşmesi

‘Rüşvet’ vermek ya da vermemek, bütün mesele bu

Eğer Bulut’a yapılan bu ödemeyi sözleşme görüşmelerini kulübün lehine etkilemek için yapmadılarsa, bu tür bir ödemenin başka bir amacı da vergi yükümlülüğünden kurtulmak olabilir. Football Leaks’in geçen hafta yayınladığı haberler başka futbolcuların da bu tür bir sistemden yararlandığını ortaya çıkarmıştı. Araştırmalar, kulüplerin oyuncu adına menajere ödeme yapmasına oldukça sık rastlandığını gösteriyor. Arda’nın durumunda ise bu tür bir anlaşma, oyuncunun vergi yükünden kurtulmasına yardımcı olmuş olabilir.

İspanya’daki kulüpler futbolcularını çalışan olarak işe alıyorlar. Arda’nın iddia edilen 3.5 milyon avroluk net yıllık ücretinin üzerine Bulut’un da 1.5 milyonu eklenmiş olsaydı, Arda menajerine ödeme yaptığında İspanya yasalarına göre yüzde 21 KDV ödemek zorunda kalacaktı.

Kulüpler ise bu ülkede şirket statüsünde olduğu için yaptıkları komisyon anlaşmalarını ‘harcama’ olarak hesaplarından düşerek binlerce avro vergiden tasarruf edebiliyorlar. Dolayısıyla böyle bir sistem hem kulüp, hem de futbolcu için kârlı oluyor.

The Black Sea’nin geçen hafta yazdığı gibi Mesut Özil de aynı sebeple İspanyol vergi kurumunca soruşturma geçirmişti. Özil’in Real Madrid ve Arsenal transferleri sırasında iki kulüp de menajerine ödeme yapmış ve İspanyol Agencia Tributaria bu durumun Özil için ‘gelir avantajı’ sağladığını belirterek menajere kulüp değil temsil ettiği futbolcunun kendisinin ödeme yapması gerektiğini vurgulamıştı.

Soruşturma sonunda Özil’in 2 milyon 17 bin avro vergi geri ödemesine karar verilmişti.

Bulut’un Atletico’yla yaptığı anlaşmada başka ilginç maddeler de var. Sözleşmeye göre Bulut 1.5 milyon avronun Dubai Mashreq Bank’taki Foot & Ball Sport International FZE hesabına yatırılmasını istiyor. Foot & Ball Sport International FZE şirketinin menajerlik faaliyetleri yürütmek için lisansı bulunmuyor.

Ahmet Bulut’un resmi temsilcisi olduğu bu şirket Dubai’nin özel ‘Serbest Bölgeler’inden birinde yer alıyor. Bu şirketler çok kolay kuruluyor ve yabancı yatırımcılara en üst seviyede gizlilik sağlamalarıyla biliniyor. Yani şirketlerin gerçek sahiplerinin isimleri ve alâkalı bilgiler kamuya açık değil. Daha da önemlisi Dubai’de kurulu bu offshore şirketler vergiden muaf. Türkiye’de beyan edilmediyse bu 1.5 milyon avro, Bulut’u 300 binle 500 bin avro yani 1 milyon 100 binle 1 milyon 800 bin Türk lirası arasında bir vergi sorumluluğundan kurtarmış oluyor.

Bulut ayrıca Haziran 2013 yılında Jorge Mendes’in Gestifute İreland şirketiyle bir komisyon anlaşması imzalıyor. Anlaşma futbolcu Bruno Alves’in Zenit St Petersburg’dan Fenerbahçe’ye transferi hakkında. Sözleşmeye göre, Mendes ve Bulut transfer tamamlandığında Fenerbahçe’den Mendes’e giden komisyonu paylaşıyorlar. Böylece Bulut’un Dubai hesabına 187 bin 500 avro daha gitmiş oluyor.

Ahmet Bulut offshore şirketi ve vergi ödemeleriyle ilgili sorulara yanıt vermedi.

“Transferler ne yazık ki futbolda vergi kaçırma ve para aklamanın en etkin kullanıldığı yöntemlerden en önemlisi”

Futbol finans uzmanı ve konu hakkında bir çok araştırması ve kitabı bulunan Tuğrul Akşar, The Black Sea’ye bu tür anlaşmalar hakkında bilgi verdi:

“Özellikle de yurtdışı offshore şirketler aracılığıyla gerçekleştirilen transferler bir yandan kara paranın sisteme girmesine olanak sağlarken, diğer taraftan da vergi kaçırmanın en etkili enstrümanlarından birisidir.”

Akşar şöyle ekledi: “Menajerlik sistemi, FIFA ile kol kola futbolun soyulduğu, futbolcunun sömürüldüğü, oyunun yozlaştırıldığı sistemin temelini atan, yolunu yapan en önemli yıpratıcı, yok edici kurumların başında geliyor. Bu konuda en büyük günah FIFA'nındır.”

Atletico’yla imzaladığı anlaşmanın diğer bir maddesinde ise Bulut’un, Arda’nın bir sonraki transferinden yüzde 10 pay alacağı yazıyor. Aynı şekilde eğer kulüp sözleşmeyi erken sonlandırırsa Bulut’a yine Arda’nın alacağı tazminatın yüzde 10’u ayrılıyor. Bu durumda o zamanın FIFA kuralları çiğnenmiş oluyor.

2008’de yürürlüğe giren FIFA Futbolcu Menajeleri Yönetmeliği’ne göre menajerlerin “bir futbolcunun gelecek transferlerinden ya da tazminatından elde edilecek gelirde pay sahibi olmaları” yasak.

Ahmet Bulut sözleşme yenileme zamanı verdiği bir röportajda “İspanya’daki sistem gereği federasyona bonservis belirttiler ki bu rakam 41 milyon Euro... Arda, Atletico’nun en çok kazanan ve en değerli futbolcusu,” demişti.

Arda’nın Avrupa’daki pazar değerinin iyice arttığını farkeden Bulut’un 2014-15 sezonu için futbolcusunun olası transferinden bahsetmesi de kaçınılmazdı. Ekim 2014’te verdiği röportajda Arda için şöyle dedi: “Bu sezon sonunda yani 28 yaşında bir transfer yapmalı diye düşünüyoruz. Bu transfer de olacaksa Avrupa’nın ilk sekiz takımından birine olmalı. Aksi takdirde yapmayız.”

Bir sonraki sezon Arda’nın değeri artmaya devam etti ve Manchester United’la Chelsea gibi takımların dikkatini çekmeye başladı. Arda’nın hayalinin İngiltere liginde oynamak olduğu biliniyordu. Ama Mayıs 2015’te, iddialara göre Atletico veya Arda’nın haberi olmadan, Bulut Barcelona’yla gizli görüşmeler yapmaya başladı.

Atletico bu görüşmelerden haberi olup olmadığıyla ilgili sorulara cevap vermedi ancak transferden sonra verdiği röportajlarda Bulut, Barcelona’yla Arda için yaptığı gizli görüşmeleri saklamadı. Bu durum futbol terminolojisinde “tapping up” olarak geçiyor ve bir futbolcu için bağlı olduğu kulübün haberi olmaksızın başka kulüplerle müzakere etmek ya da futbolcuyu sözleşmesini fes etmesi için teşvik etmek olarak tanımlanıyor. Bu durum kanunlara aykırı olmasa da, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetmeliğine aykırı görünüyor. Yönetmeliğe göre menajerlerin sorumluluklarından biri, “Bir kulüp ile sözleşmesi devam eden bir futbolcunun, profesyonel futbol sözleşmesini süresinden önce feshetmesini veya sözleşmesel yükümlülüklerini ihlal etmesini temin için veya bu sonucu doğurabilecek şekilde faaliyetler yürütmemek, özellikle futbolcunun sözleşmesi olan kulübün açık yazılı iznini almaksızın futbolcu adına başka bir kulüple görüşmemek,” olarak belirtiliyor.

TFF’nin medya ve iletişim sorumlusu Rasim Artagan, Federasyon’un avukatlarına danıştıktan sonra medyaya Ahmet Bulut’un anlaşmalarıyla ilgili yorum yapamayacağını belirtti ve yalnızca bir dava süreci varsa gerekli mercilere yazılı olarak cevap verebileceklerini söyledi. Artagan ayrıca TFF’nin menajerlerle ilgili yönetmeliğinin resmi kuralları olduğunu dolayısıyla yönetmeliği yüzde yüz uygulamak zorunda olduklarını ekledi.

Arda kendi rekorunu kırıyor

11 Temmuz’da Barça’yla yıllık 4 milyon avroluk sözleşmeye imza attığında Arda takımın en pahalı 4. ve kulüp tarihinin en pahalı 7. oyuncusu oldu. Bulut’un anlattığına göre Arda sevinçten ağlamıştı.

Arda, İstanbul’dan Barcelona’ya uçarken yapılan röportajda Ahmet Bulut transferi şöyle anlatmıştı: “Barcelona’yla görüştük ve transferde anlaştık. Görüşmeden birkaç hafta sonra Ibiza’ya gittik. Atletico’nun sahibi ve başkanıyla görüştük orada. Çünkü Arda’nın transferine izin vermiyorlardı. Ama sağ olsunlar sonrasında Arda’yı kırmadılar.”

Aynı röportajda Arda’nın, “Bu transferde benim bir payım yok. Bu tamamen menajerim Ahmet Bulut’un başarısıdır,” demesi menajerin futbolcunun kararlarında ne kadar baskın olduğunu gösteriyor.

Atletico’nun başkanı Enrique Cerezo ise o sıralarda ilginç bir açıklama yaparak Türkiye’den bazı büyük firmaların Arda’nın transferinde büyük rol oynadığını iddia etmişti. İspanyol Cadena Cope radyosuna verdiği demeçte şöyle demişti: “Arda İngiltere’de oynamak istiyordu. Ancak ticari çıkarlar ve reklam anlaşmaları bu isteğin önüne geçti. Olaylar öylesine hızlı gelişti ki bunun karşısında duramadık. Türkiye büyük bir ülke ve Arda bu ülkede tam anlamı ile bir idol haline getirildi. Bazı çevreler Arda Turan'ın Barcelona'da oynamasını istedi ve başarılı da oldular.”

Arda’nın Barça macerası kulübün uymak zorunda olduğu FIFA transfer yasağı yüzünden bu yılın Ocak ayına kadar ertelenmişti.

2013 yılında imzalanan sözleşmeye göre Bulut’a verileceği söylenen yüzde 10 payın ödenip ödenmediğiyle ilgili sorularımıza ise Atletico ve Bulut cevap vermedi.

En kötü kaleciden en iyi menajere

Bulut, 1969’da Adana’da doğdu. İki yaşındayken ailesi İsviçre sınırı yakınlarındaki Alman şehri Villingen’e taşındı. Futbol kariyerine 20 yaşında profesyonel kaleci olarak İsviçre’nin Brüttisellen takımında başladı. 23 yaşında Galatasaray’a transfer edildi.

Kendi anlattığına göre, futbol yıldızı olmayacağı belliydi. Hatta iyi bir oyuncu bile sayılmazdı. Kendisini “Türk futbol tarihinin en kötü kalecisi” olarak tanımlamaktan kaçınmıyor. Bulut futbol kariyerini 2000 yılında 31 yaşındayken sonlandırdı. Ertesi yıl Türk Futbol Federasyonu’ndan menajer lisansını aldı.

Bulut’un anlattığına göre 20’li yaşlarında Galatasaray’dayken menajerliğe yatkınlığı olduğunu farketmiş: “Bazı takım arkadaşlarım menajerlerinden memnun değildi. Emre [Belözoğlu] bana ‘Sen yap’ dedi. Bana bir şans verdiler, ben de en iyi şekilde değerlendirdim.”

Bulut’un adı 2006 yılında İngiltere hükümetinin başlattığı ve futbolda yolsuzluğu araştıran Stevens Soruşturması’nda da geçti. Yetkililer Bulut’un menajer olarak rol oynadığı Emre Belözoğlu transferini araştırmak istediler. Belözoğlu, 2005 yılında 3.8 milyon sterline Inter Milan’dan Newcastle United’a transfer olmuştu. Soruşturmanın final raporuna göre Bulut yetkililerin sorularına yanıt vermeyi reddetti.

arda left - bulut right

Arda Turan ve Ahmet Bulut: milyonluk ortaklık (Instagram)

Eduardo Uram ve Fernandão transferi

Bulut’un garip ilişkileri sadece kendi futbolcularıyla sınırlı değil. Jorge Mendes’le olan yakın ilişkisi dışında Bulut, Brezilyalı ünlü menajer Eduardo Uram ve Rio de Janerio’daki şirketi Brazil Soccer Sports Management’la da iş anlaşması yapmış. Uram, Brezilya’da tartışmalı bir figür ve gerçekleştirdiği şaibeli transferler yüzünden şu günlerde Brezilya'da adı bir soruşturmada geçiyor.

Uram’ın şirketi Brazil Soccer ve Bulut arasında geçen yazışmalar, Brezilyalı futbolcu Jose Fernandão Viana de Santana’nın Fenerbahçe transferi sırasında yapılan çapraz anlaşmaları da gün ışığına çıkarıyor.

Fernandão, geçen sene 25 Haziran’da Clube Atletico Paranaense’den (CAP) Fenerbahçe’ye 3.5 milyon avroya transfer olmuştu. Sızdırılan e-postalara göre Bulut bu transfer sırasında Fernandão’yu resmi olarak temsil etmemesine rağmen birden çok taraftan para aldı.

Sözleşmelere göre, Bulut’a hem Brezilya takımı CAP hem de futbolcu Fernandão tarafından ödeme yapılıyor. Fernandão, Bulut’a 350 bin avro ödemeyi kabul ediyor. Ödemenin yine Bulut’un Dubai’deki offshore hesabına yapılması isteniyor. Bu sözleşmeye Bulut ismini koymuyor, taraf olarak yalnızca Dubai’deki şirketin adı yazılıyor. Böylece offshore şirkete giden para iki milyon avroyu bulmuş oluyor.

Aynı işlem için Bulut, CAP’tan da para alıyor. Sözleşmeye göre kulüp, Bulut’un Türkiye’deki firması olan Futbol Enternasyonel Men. Tur. Ins. Teks. Ltd’ye 500 bin avro ödemeyi kabul ediyor. Ödemenin açıklaması olarak da “Fernandão’nun Paranaense’den Fenerbahçe’ye transferi sırasındaki hizmetler” yazılıyor.

Brezilyalı menajer Uram da aynı transfer üzerinden Fenerbahçe’den bir milyon avro alıyor. Tüm bu sözleşmelerin yanı sıra, iki menajer aralarında bir anlaşma daha imzalıyorlar. Buna göre Bulut, kişisel olarak Eduard Uram’a 200 bin avro ödemeyi kabul ediyor. Bu rakam CAP’tan aldığı ücretin yüzde 40’ına denk geliyor.

TFF yönetmeliklerine göre menajerler eğer tüm tarafların yazılı olarak izni yoksa, “bir transfer sözleşmesi veya profesyonel futbolcu sözleşmesi müzakeresi sırasında karşı taraflarla veya onların menajerleri ile temsil, işbirliği veya herhangi bir ortak çıkar ilişkisi içerisinde bulunamazlar.”

“FIFA kuralları geçerli değildir”

Bulut’un Fernandão transferindeki ‘hizmetleriyle’ ilgili sözleşmeler hazırlanırken, aynı Atletico anlaşmasındaki gibi, FIFA’nın kurallarının uygulanmayacağı maddesi ekleniyor. Buna göre, sözleşme şöyle diyor: “RSTP (Oyuncuların Transfer Yönetmeliği) de dahil olmak üzere, FIFA’nın kuralları ve yönetmelikleri, ulusal ve uluslararası spor federasyonları ve konfederasyonlarının kuralları ve yönetmelikleri geçersizdir.”

Bulut’un neden sözleşmelere böyle bir madde ekletmeye çalıştığı, sızdırılan e-postalarda Uram’ın avukatı Stefano Malvestio duruma itiraz edince anlaşılıyor.

Malvestivo, Haziran 2015’te Bulut’un avukatı Sami Dinç’e Fernandão sözleşmesiyle ilgili e-posta gönderiyor: “[Fernandão] FIFA kurallarının geçersiz olduğunu söyleyen bir sözleşme imzalayamaz. Yasal çerçevede kabul edemeyeceğimiz tek şey bu. Bunu yapması gerçekten imkansız çünkü böyle bir durumda hemen ceza alır. Umarım anlayışla karşılarsınız.”

Dinç bunun üzerinde açıklıyor: “FIFA kurallarının geçersiz sayılmak istenmesinin nedeni şu; [Dubai’deki Foot&Ball] hiçbir ulusal federasyona bağlı değil ve bu işlem yeni FIFA kurallarına göre ilan edilmeyecek.” FIFA tarafından kontrol edilen futbol kulüpleri iş yaptıkları menajerlerin kurallara uygun şekilde ruhsatlandırıldığına emin olmak zorunda. Ne 2013’te Atletico’yla ne de CAP’la imzalanan diğer sözleşmelerde bu maddeye itiraz edilmiyor. Görünen o ki kulüpleri FIFA kurallarının geçersiz olduğu sözleşmelere imza atmak o kadar da rahatsız etmiyor.

Clube Atletico Paranaense de Bulut da konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.

Futbol finans uzmanı Tugrul Akşar’ın bu çoklu anlaşmayla ilgili yorumu şöyle oldu: “Bir futbolcu üzerinden birden fazla para transferi işlemi oluyorsa ve taraflar arasında gizli sözleşmeler yapılıyorsa, bu işlem yüzde yüz ihtimalle bir para aklama işlemi ve/veya vergi kaçırma operasyonudur.”

Akşar’a göre bu tür konularda, “FIFA hala ciddi yaptırım uygulamıyor. Hukuk yetersiz kalıyor. Parasal çıkarlar ve nemalanma bazı önlemlerin alınmasının önünü kesiyor.”

FIFA konuyla ilgili sorduğumuz sorulara yanıt vermeyeceğini belirtti.

Return to stories


Follow us